TURKOPOLIS HELMSTEDT
  Yanlış Kapı
 

 

 

  Yanlış Kapı

 

Küçüklüğümüz beraber geçti ve can arkadaşım ve kardeşimdi o benim! Ona yapılan bir kötülük bana yapılan bin kötülük demekti. Bir dediğimizi iki etmezdik ve yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi hiç, zor günde ve kötü günde hep beraber olurduk,iyi günde beraber gülerdik, yani gerçek bir dost, bir arkadaş!

 

Aradan yıllar geçti ve birbirimizin yolları, okul ve iş hayatımızdan dolayı ayrıldı. Ben evlendim iki çocuğum oldu, arkadaşım ise bekar kaldı, “Sultanlık daha iyidir” diyordu hep.

 

Bir gün ben Izmir`e taşındım ve bir özel okulda öğretmenliğe başladım. Maaşımda yeterli ve iyi geçiniyorduk çok şükür. Hayatım su gibi akıp geçiyordu ve maziye bakmadan, karım, çocuklarım ve dost edindiğim yeni ve güzel arkadaşlarımla bir yeni dönemi yaşıyordum.

 

Taa ki bir gün gece saatlerinde evime gelen o telefon; ağlayan ve acı dolu bir ses: “Öldü“ dedi. Konuşan ise Zeynep, benim can arkadaşımın kız kardeşi!

 

Üzerim`deki pijamaları çıkarmadan, montumu alıp gece saatinde düştüm yollara ve trafik kurallarını görmezden gelerek, memlektim Manisa´ya ilk defa bu kadar hızlı geri döndüm.

 

Arkadaşımı vurmuşlar! Kumar mafyasından aldığı kredileri geri ödeyememiş ve yolda yürürken arkadan alçakca vurmuşlar! Üstü başı kırık dökük, saç ve sakal darma dağan ve elinde bir şişe, hayatının son damlasını ondan içmiş.

“Ey benim can arkadaşım! Bir zamanlar canımı bile verebileceğim, sana ne oldu böyle ey dostum? Keşke gitmeseydim, terk etmeseydim buraları, seni yalnız bırakmasaydım, ozaman bu hallere düşermiydin sen?!” Kendimi çok suçlu hissediyordum.

Zeynep : “ah hep o arkadaşları yüzünden, onlar onu bu yollara düşürdü” diye ağlıyordu.

Peki ya ben? Onu yalniz bırakan ben?...

 

…Cenaze günü idi ve can dostumu son yolculuğuna uğurluyorduk. Cenaze´de ise ben, ailem ve arkadaşımın ailesi, baska kimse yoktu. Yanlış bir kapı calmışsın arkadaşım, yanlış bir kapı açılmış sana ardına kadar. Geriye bıraktığın ise sadece göz yaşı, bir borç ve bir şişe 70`lik Yeni Rakı.

 


Burak Okur

 


 

 

 

 

Konu ile ilgili :

 

Bu yaşanan hikayedeki üzücü olay ne yazık ki toplumda çoğu insanların başına gelebiliyor ve geliyor. Oluşturduğumuz çevremizdeki karanlık insanlar ve onların kötü düşünceleri, gittiğimiz doğru yoldan bizi şaşırtabiliyor ve hayatın en karanlık noktalarına sürükleyebiliyor.

 

Yaşadığımız şu zamanda, ailelerin çockularına belirli bir yaştan sonraki etkisinin hemen hemen tamamen yok olduğunu görebiliyoruz. Bunun nedeni ise çocuğun aileden kopup toplumdaki sosyal hayata daha fazla ilgi göstermesidir. Bu nedenle cocukların oluşturduğu çevrelere çok dikkat etmek lazım, aksi taktirde felaket mutlaka programlanmış olacaktır.

 

 

 

Prof. Dr. Rıdvan Yusuf

 

 
   
 
Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden